Dünkü yazım ile beni bu bu blogu açmaya götüren süreç konusunda artık kafalarda bir şeyler oluşmuştur diye umut ediyorum.
Bir doktor, diyetisyen veya beslenme uzmanı değilim. Bu nedenle bu blogda paylaşacaklarım tamamen kendi tecrübelerimdir. Hiç bir sorumluluk kabul etmem ona göre. En baştan söyleyeyim: ben pozitif bilime be tıbba inanan biriyim. Bu nedenle kilo vermek amacınız varsa en ama en önce doktora danışmanızı tavsiye ediyorum. O size uygun bir yol çizecektir. Ha, ondan sonra da beni takip etmeye başlayabilirsiniz. Bu kız neler yapmış, neler yaşamış, şimdi nasıl besleniyor, ne yeyip içiyor diye merak edin, feyz alın, motive olun inşallah! Benim isteğim budur.
Bu kısa meramımı da anlattıktan sonra artık günün konusuna geçebilirim: Ekmek!
Diyet yaparken ekmeği keseriz ilk. Hatta ''ekmeği kes, bak nasıl eriyorsun'' cümlesi atasözü olacak kadar ünlü ve yaygındır canım ülkemde. Bir bakıma doğrudur da aslında. Çünkü bakkaldan marketten aldığımız bildiğimiz klasik beyaz ekmek gerçekten kilo yapan, neredeyse hiçbir besin değeri olmayan, yendiği anda tokluk hissi veren ama yüksek glisemik indeksi nedeniyle bir süre sonra yine acıktıran bir tür gıda.
Oysa ki ne ekmekler yapılırmış eskiden bu canım Anadolu topraklarında! Önceliği elbette ki memleketim Vakfıkebir ekmeğine verirdim. Ben çocukken Ankara'dan Trabzon'a otobüsle giderdik. Otobüs terminalinden baba annemlere vardığımızda sabahın ilk saatleri olurdu. Dedem fırından taptaze Vakfıkebir ekmeği alırdı, sıcacık. Mis gibi kokardı mis... O lezzet artık bizzat Vakfıkebir'de yapılan ekmeklerde bile yok artık maalesef.
Benim damak tadıma uyan ekmek kesinlikle ekşi mayalı olacak bir kere. Sonra içinde çekirdek, keten tohumu, ceviz...artık hangisi uyuyorsa bir katkı malzemesi daha olacak muhakkak. Şimdiye kadar gittiğim ülkelerden Ukrayna Kiev ve Letonya Riga'da tam zevkime göre ekmekler bulabildim. Hmm aslında Almanya Düsseldorf''da yediklerim de hiç fena değildi. Alman Ekmeği diye ün yapmışlar bir kere. Neyse..Buradan ben şunu anlıyorum, soğuk memleketlerin ekmeklerini seviyorum. Kullandıkları maya, buğday her ne ise azimliyim bu kez araştırıp bulacağım. İşe de ekşi maya yapmakla başlayacağım. Ön okuma yaptım biraz konu hakkında. Ev ortamında da gayet kolay yapılabiliyormuş. Sadece biraz sabır ve elbetteki biraz emek gerekli. Buradan takip edebilirsiniz zaten süreci.Kısa bir seyahatimiz olacak ilerleyen günlerde. Sonrasında kolları sıvayacağım inşallah.
Ekmek konusunu mayayı yapmaya başlayana kadar şimdilik kapatıyorum.
Bir kaç gündür sabah kalkar kalkmaz içtiğim yeşilçay bal ve limon üçlüsüne bir kaşık elma sirkesi ekledim. Aslında yıllar önce uyguluyordum ama nedense bırakmıştım. Neyse, zararın neresinden dönülse kardır. Sabah kalkarkalkmaz vücuda sıvı kazandırmak tüm gece susuz kalmış beden için çok faydalı. Kendinizi çok daha dinç hissederek başlıyorsunuz güne. Benim kız sabah çay bile koymama muhalefet olduğundan ben geceden hazırlıyorum bu karışımı. Ama yeşilçayın yapraklarını tamamen süzmelisiniz çünkü uzun süre yaprakları ile bekleyen yeşil çayın zararlı olabildiğini duymuştum. Nedenini bilmiyorum. Araştırma konularımdan biri de bu olsun. Notumu aldım.
Bugün ne yedim?
Kabak mevsimi açıldı. Yeşil kabağı da, bal kabağını da ve bunlarla yapılan yemekleri de çok severim. Kabak yemeği vardı ana menüde bugün. Hepimiz afiyetle yedik. Şükür ki ponçik sebze yemeyenlerden değil. Sakız kabak çiğ bile güzel oluyor. Mutfağımızda envai çeşit yemeği mevcut. Bugün klasiklerden yaptık ama sırada fırında mücver var. Bana özel fırında mücver tarifimi de yazacağım zaten yaptığımda.
Bugün ne yaptım?
Tam 1,5 saat aralıksız yürüdüm. İyiyim:)) Ev içindeki koşturmaca, parktaki koşturmaca...Sonuç: dizlerim ağrıyor. Ama en sevdiğim yorgunluk bu. Yürüyüş yorgunluğu.
Bugün ne öğrendim?
Ekşi mayalı ekmek yapımı tam 10 gün süren emek ve sabır isteyen bir işmiş. Üstelik yapımında kabuklu üzüm kullanılıyormuş. Son derece sağlıklı ve besleyici ekmekleri bu maya sayesinde yıllarca yapmak mümkünmüş.
1 Mayıs 2017 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Süt Yapan Yiyeceklere Devam: İrmik Helvası
Merhabalar Sevgili İzleyenler, Süt yapan yiyecekler dosyamız vardı malum. Hastalık, yolculuk derken epey ara verdim. Bugün Dosyamızın ...

-
Merhabalar Sevgili İzleyenler, Süt yapan yiyecekler dosyamız vardı malum. Hastalık, yolculuk derken epey ara verdim. Bugün Dosyamızın ...
-
Yaz önü gribimin 4. günündeyim. İlaç içmemeye devam. İstikrarımı koruyorum. Yani doğal ilaçların, sebze meyvenin en kralının bulunduğu...
-
Aile büyükleri yanında toplu yaşam çok güzel. Eski konak hayatları güzelmiş aslında. Hep birlikte yemekler yapılıyor yeniyor. Ama ka...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder